Leyla İnanır Güzellik Merkezi

Doğru Makyajın İpuçları

Makyajı Doğru Yapmak

Yüz şekli ve giysiler ile uyumlu makyaj, kadınları çok daha genç ve zayıf gösterir.Çünkü giysiler ile vücutta yaratılan yanılsama, makyaj sayesinde yüz kontöründe de kolayca yaratılabilir.Yuvarlak yüzleri dar, küçük gözleri daha iri gösteren doğru makyaj teknikleri mevcuttur.Fakat makyaj yapmayı bilmek ve sezonun moda makyaj trendlerini yakından takip etmek gerekir.

Makyajın daha gösterişli olması için, ten rengi ile uyumlu saç renk ve modelinin belirlenmesi önemlidir. Yalnızca moda olduğu için kullanılan saç ve makyaj renkleri, kişiyi çok daha solgun ve yaşlı gösterebilir.

Doğru fondöteni seçmek için;

Ten rengine yakın tonlardaki fondötenleri, boyun bölgesinde denemek gerekir. Yüz rengi daha koyu, el üstü ise daha kurudur.Boyun bölgesi ile uyumlu fondöten rengi, yüz ile %100 uyum sağlar.Saydam fondötenler ise daha çok günlük makyajda tercih edilmeli ve doğal bir görüntü oluşturulmalıdır.Fakat fondöten kullanmadan önce, cildin temiz olduğundan emin olmak önemlidir.

Allık ile yüz hatlarını şekillendirmek:

Allık, makyaj esnasında en çok ihmal edilen ama en önemli olan makyaj malzemesidir. Geniş yüzü olan kadınların, elmacık kemiklerinin üzerinden şakaklara doğru V şeklinde sürdüğü allık, yüzü çok daha ince ve enerjik gösterir. Yine allık seçiminde de ten rengi ile uyum aranmalıdır.

Eyeliner kullanımı şart;

Gözleri daha iri göstermek için, makyajda mutlaka eyeliner kullanmak gerekir.Profesyonellik gerektiren eyeliner sürme teknikleri için boş vakitlerde deneme yapılabilir.Yine eyeliner sürme aparatı, bu konuda işinize yarayacaktır.Küçük gözleri daha büyük göstermek için; tüm göz çizgisine kalın şekilde eyeliner sürmek, uzak gözleri yaklaştırmak için; burun bölgesi kalın, şakalara doğru incelen çizgi tercih etmek gerekir.

Kirpikleri belirginleştirmek;

Açık ten rengine sahip kadınların, kirpikleri belli belirsizdir. Doğru bir rimel ile dolgun ve uzun kirpiklere kavuşmak, gözleri ortaya çıkartır. Düz kirpikleri kıvırarak rimel ile belirgin hale getirmek ise ortamda bulunanların gözlerinize odaklanmasını sağlar. Ruj rengi saate göre ayarlanmalıdır; gündüz saatlerinde daha çok şeffaf parlatıcılar tercih edilirken, gece saatlerinde yapılan makyaj için mürdüm, bordo ve siyah gibi ruj renkleri kullanılabilir.

Detoks Nasıl Yapılır? Kimler Yapabilir?

Vücutta sağlıklı şekilde toksinlerden kurtulmak istediğinizde detoks yapabilirsiniz. Ne yaparsanız detokstan yararlanabilirsiniz bundan bahsedelim.

Detoks, vücudunuzu arındırarak temizliği sağlayan etkisi olduğu gerçektir. Toksinlerden arınarak vücudunuzu sağlıklı bir duruma getirebileceğiniz gibi, vücudunuzun hastalıklardan koruma, enerji arttırma ve deriyi temizleme gibi özellikleri de vardır. Motivasyon arttırıcı olarak ise detoks konusunda nelerden faydalanabilirsiniz?

Kimler Detoks Yapabilir?

Sağlıklı olan herkes detoks yapabilir ancak bir takım kuralları da es geçmemek önemlidir. Örneğin yaşınıza uygun detoks yapmalısınız. Eş değer olarak hastalık durumunuza göre de dikkat etmeniz gereken durumlar var, bunlara da dikkat etmeliyiz.

  • 18 yaşı üstünde ki kişiler sağlık problemi yoksa detoks yapabilirler.
  • 12-28 yaş aralığındaki çocuk ve genç bireyler ise uzman kontrolü ile juicing yapabilirler.
  • 65 yaş üzeri bireyler, uzman kontrolü ile detoks yapabilirler.

Hangi Hastalıklar Detoks Yapamaz?

  • Diyalize bağlı hastalar
  • Böbrek emilim bozukluğu yaşayan insanlar
  • Reaktif hipoglisemi
  • İnsüline bağımlı diyabet hastaları
  • Kronik böbrek yetmezliği olan hastalar
  • Polikistik  over hastaları

Bu hastaların detoks yapması kesinlikle önerilmez. Kan sulandırıcı ilaç kullanan bireyler ile K vitamini eksikliği olan bireylerin juicing yapmaması önerilir.

Cilt Bakımında Kullanabileceğiniz Faydalı Yağlar

Hindistan Cevizi Yağı Yüze Faydaları

Kimyasal ürünlerin dışında, cilt bakımı için etkili olan bazı organik ürünler de mevcuttur. Özellikle kimyasal ürünler cilt bakımında kullanıldığında etkisi gösteriyor ancak kullanım bırakıldığında cilt, eski haline geri dönebiliyor. Bunun dışında bazı ürünler cilde ters etki de yapabiliyor. Sadece cilt değil vücut bakımı için de kullanabileceğiniz Hindistan cevizi yağı, pürüzsüz bir cilt için bir numaralı etken olabilir. Hindistan cevizi yağı yüze faydaları aslında klasik bir nemlendiriciden farksızdır. Ancak içerisinde barındırdığı mineral ve vitaminlerden dolayı sadece cildi pürüzsüzleştirmez, aynı zamanda güneşten gelen zararlı ışınları da engeller. Hindistan cevizi yağı yüzde faydaları saymakla bitmiyor.

Hindistan Cevizi Yağı Cilde Faydaları Nelerdir?

Hindistan cevizi yağını ilk kullandığınız anda, diğer yağlara veya cilt bakım kremlerine göre farkını anında hissedebileceksiniz. Hindistan cevizi yağı yüze uygulandığında uzun bir süre kalıcılığını korur. Aynı zamanda koku yapmaz ve çevrenizdekilere rahatsızlık vermez. Peki, Hindistan cevizi yağı yüze faydaları nelerdir?

·Varis başlangıcı ilk fark edildiğinde Hindistan cevizi yağı kullanılır ise oluşumu engeller.

·Oluşan selülitleri ve kırışıklıkları azaltır, devamında oluşumunu engeller.

·Çok iyi cilt nemlendiricidir. Cildin ihtiyacı olan nemi doğal yoldan almasını sağlar.

·Güneşin zararlı ışınlarından korunmak için kullanılabilir.

·Hemen herkeste bulunan siyah nokta, sivilce gibi problemleri giderir.

·Kış aylarında dudakların çatlamasını engeller.

·Ciltte sıkılaşma hissi verir.

·Pürüzsüz ve taze bir cilt oluşturur.

·Topuklarda oluşan sert deriyi yumuşatır.

Bunlar ve çok daha fazlası, Hindistan cevizi yağının yüze faydalarıdır. Sadece Hindistan cevizi değil aynı zamanda birkaç farklı yağı da cilt bakımı için tercih edebilirsiniz.

Zeytinyağının Cilde Faydaları

Doğal yağlardan biri olan zeytinyağı, aslında birçok kez yemeklerde karşınıza çıkmaktadır. Ancak sadece yemeklere değil cilde de güzellik katan zeytinyağı, çok iyi bir nemlendirici özelliğine sahiptir. Zeytinyağının yüze faydaları diğer yağlar ile hemen hemen aynıdır. Ancak bu yağ çeşidine ulaşmak daha kolay olduğu için sıkça tercih edilmektedir.

·Kuru ciltler için ilk akla gelen zeytinyağı olmalıdır. Harika bir nemlendirici olan zeytinyağını bir miktar avcunuza dökün. Ellerinizi ovuşturarak ısıttıktan sonra yüzünüze masaj yaparak yedirin.

·Genellikle kış aylarında ciltte tahriş ve dökülmeler görülmektedir. Soğuk nedeni ile meydana gelen bu durum karşısında imdadınıza zeytinyağı yetişecektir.

·Ciltte oluşan genel kızarıklık ve diğer problemler için de zeytinyağı kullanabilirsiniz. Bunun için bir miktar zeytinyağı ve bal yeterli olacaktır. İkisini karıştırıp sorun yaşadığınız bölgeye sürerek 10 dakika sonra yıkayın. Bunu ortalama bir haftada iki defa uygulayabilirsiniz.

Argan Yağı Nedir?

Reklamlarda veya organik ürünlerde karşınıza çıkan argan yağının faydaları nedir, biliyor musunuz?

·Kırışıklıkları engeller, yaşlanmayı geciktirir.

·Saçlara canlılık verir.

·Cildi nemlendirir. İhtiyacı olan nem oranını karşılar ve dengeler.

·Siyah nokta ve akne sorununun önüne geçer.

Badem Yağının Yüze Faydaları Nelerdir?

Badem yağının yüze faydaları, her organik yağda olduğu gibi sivilceleri engellemesi ve nemlendirici özelliğinin olmasıdır. Farklı olarak badem yağı genelde kozmetik ürünlerde kullanılır. Makyaj temizleme, badem yağı ile artık sorun olmaktan çıkar. Göz çevresinde oluşan kızarıklık, kırışıklık gibi sorunlarla mücadele eder. Kirpiklerin hızlı uzamasını sağlar. Güneşten gelen zararlı ışınları engeller.

Nane Yağının Faydaları Nelerdir?

Belki de hiç bilinmeyen yağlardan biri olan nane yağı, aslında birçok soruna çözüm üreten tamamen organik ürünlerden bir tanesidir. Nane yağının faydaları saymakla bitmiyor desek yanlış olmaz. Özellikle ferahlık ve serinlik katan hissi ile nane yağı birçok soruna çözüm oluyor. Sindirim sorunları ve mide yanmalarını giderir. Baş ağrısını hafifletir ve git gide ortadan kaldırır. Günlük ihtiyaç duyulan enerjiyi sağlar. Ağız ve nefes kokusunu giderir, daha ferah olmasını sağlar. Doğal ağrı kesici özelliği bulunmaktadır.

Cildimizdeki Susuzluğun Belirtileri Nelerdir?

Cilt susuzluğu Belirtileri, Cilt nemlendirme Hakkında

Cilt bakımı için susuzluğun önemi çok büyüktür.

Vücudumuzun susuz kaldığını bu zamana dek dudak kuruması ve gırtlakta yanma hissi olarak düşünüyordunuz.

Fakat bu yazımızdan sonra bu belirtinin yalnızca bu iki durumdan ibaret olmadığını öğreneceksiniz..

1.KABIZLIK

Büyük tuvaletinizi yaparken zorlanır, hatta bu tuvaletinizi bir kaç gün aralıklar ile yapmaya başlarsınız.

2.ÜRPERME

Durup dururken  ani bir üşüme gelir ve vücut ısınızın düştüğünü hissedersiniz.

3.BAŞ AĞRISI

Ani bir baş ağrısı peydah olur. Aman ha bunun nedenini hemen migrene bağlamayın. Görüyorsunuz ki susuzlukta büyük bir etken..

4.TATLI İSTEĞİ

Durup dururken “Tatlı bir şeyler olsa da yesek..” düşüncesi beliriverir.

5.KAS KRAMPLARI

Yoksa sizin de aniden vücudunuza kramp mı giriyor?

6.GÖZLERDE ÇÖKÜKLÜK

Göz altı torbalarınız artık haddinden fazla can sıkıcı duruma gelmiş ise, çözümü aslında çok basit..

7.UYUMA İSTEĞİ, BAŞ DÖNMESİ ve YORGUNLUK

Durup dururken uykunuz gelir, ani baş dönmeleriniz başlar ve kendinizi sürekli halsiz hissedersiniz.

Velashape Nedir? Ne İşe Yarar?

Kim güzel olmak istemez ki? Beğenilmek, çok beğenilmek ve herkesin imrendiği bir güzelliğe sahip olmak… Herkesin vücudunda sevdiği ve sevmediği noktaları vardır. Bugünün teknolojisi ile tıp dünyası ise sevmediğiniz noktaları seveceğiniz hale getirebiliyor. Her nokta için birbirinden farklı yöntemler ve uygulamalar tercih ediliyor ve sonuçta mükemmel etkiler ortaya çıkarılabiliyor. Örneğin vücut şekillendirme şeklinde ifade edilen belli noktaların inceltilmesi ve selülitli yapının ortadan kaldırılması işi Velashape teknolojisi ile anılıyor. Evet, Velashape tam anlamı ile bu demek. Vücut şekillendirme, bölgesel incelme, belki zayıflama ama kesinlikle kilo verme yöntemi değil. Diğer taraftan selülitlerden kurtulmak için de ideal bir yöntem. Hadi şimdi konuya biraz daha deri bakalım ve Velashape nedir ne değildir hep birlikte öğrenelim.

Velashape nedir?

Özellikle kadınların vücut hatları ile ilgili olarak hoşnut olmadıkları noktaları güzelleştiren bir yöntem olarak değerlendirilen Velashape, bölgesel olarak incelmeyi hedefliyor. Buna bağlı olarak da vücut hatlarının ortaya çıkarılması, daha alımlı bir görünüm elde edilmesi mümkün oluyor. Örneğin, karın bölgesindeki yağlanma, düzenli egzersiz ve de diyete karşın ortadan kalkmıyorsa, Velashape sizin için ortadan kaldırabilir ve böylece incelen beliniz daha dikkat çekici bir fiziğe sahip olmanızı sağlayabilir. Üstelik daha da zayıf görüneceksiniz. Nihayetinde kilonuz ise aynı kalacak. Cerrahi bir işlem olmaması, acı ve ağrı oluşturmaması, anestezi gerektirmemesi, pratik, etkili ve kalıcı sonuçlar ortaya çıkarması bu yöntemi farklı kılıyor. Üstelik uygulamanın artıları bunlar ile sınırlı değil. Konforlu ir şekilde işlem gerçekleşiyor. Uygulama sonrasında ise eve kapanmanız gerekmiyor. Gözle görülür bir incelme ve şekillenme görüyor ve günlük yaşamınıza hemen kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Velashape teknolojisinin yaratıcısı olan Syneron, vücut şekillendirme konusunda sayısız araştırma ve çalışma yapmıştır. On yılı aşkın süredir devam eden klinik çalışmalar ve de bağımsız tedaviler ile desteklenen yöntem, başarısı ile güzellik dünyasında kalıcı bir yer edinmiştir.

Tedavinin asıl detayı ve uygulama şekline değinecek olursak, işin sırrını şu şekilde ifade edebiliriz; sistemi farklı kılan yağ dokusunun hacmini azaltma işlevidir. Elös teknolojisi ve vakum teknolojisi sayesinde, hedeflenen bölgelerde yağ dokusu hacmi azaltılmaktadır. Bu iki yöntemi birleştiren, bir araya getiren tek teknik olduğunu da belirtmek gerek. Kısacası Velashape yağ dokusunun hacmini azaltıp, vakum yöntemi ile yağların ortadan kalkmasını sağlıyor. Başarılı sonuçlar gözleniyor olması tekniği daha da cazip kılıyor. Teknolojiyi kombine bir şekilde kullanan yöntem, enerji kaynağı olan vakum ile hedef doku artırır. Bu sırada kızılötesi ışınlar ile uygulama yapılan bölgeyi ısıtır. Bu sırada cilt zarar görmezken, hızla ısınma gerçekleşir ve Bi-polar radyo frekans enerjisi ile güvenli bir şekilde hedeflenen alana ısı dağılır. Yağ hücrelerini etkileyen ısı, dağılmalarını ve aynı zamanda selülit görünümünün de ortadan kalkmasını sağlar. Ayrıca bu sırada ciltteki kolajen ve elastin hücreleri uyarılır. Cilt sıkılaşmasını sağlayan bu durum, selülitlerin incelmesi, cilt gerginliğinin ve de kalitesinin artmasını sağlar. Daha sıkılaşmış bir cilt ile karşılaşabilir bunun keyfini çıkarabilirsiniz. İşlemin sonuçlarını değerlendirecek olursak, bir değil birden fazla olumlu sonuç ile karşılaşmaktayız.

Söz konusu olan kızılötesi ışınlar, dokunun 5 mm kadar derinine işler ve bu seviyeye kadar ısıtır. Radyofrekanslar 2 ile 20 mm kadar derine inerek ısıtma gerçekleştirebilir. Bu sırada devreye giren vakum özelliği dolaşımı artıracaktır. Yani ısının etkisi de artış gösterecektir. Mekanik masaj ise lenf drenajı sağlar. Nihayetinde ise kısa süreli seanslar ile mükemmel sonuçların elde edildiği görülmektedir.

Velashape hangi bölgelere uygulanabilir?

Velashape uygulamasında temel, hem egzersiz hem de diyet gibi yağ yakıcı yöntemlerin etki etmediği hem de yoğun yağlanmanın görüldüğü noktalara müdahale edilmesidir. Bu durumda ise en çok kalça, bacak ve karın bölgelerinde uygulama yapıldığı görülmektedir. Velashape geniş ve dar başlık tasarımları ile geniş ve dar olmak üzere farklı alanlara sahip bölgelerde kullanılabilmektedir. Bu durum ise uygulamanın vücudun her noktası için uygun olduğunu göstermektedir. Kalça, bacak ve karın bölgelerinde yoğun olarak tercih edilmekle birlikte vücudun neredeyse her yerinde uygulama yapılabilmektedir. İstemediğiniz yağlanmalar kolayca, basit ve aynı zamanda efektif sonuçlar veren bir uygulama ile ortadan kalkabilecek.

Uygulama sonrasında etkiler ne zaman görülür, kalıcılığı ne kadardır?

Elbette ki uygulamanın ardından en çok merak edilen konu, etkilerin ne zaman görülmeye başlanacağıdır. Hedeflediğiniz görünümü en kısa sürede görmek, en kısa zamanda buna sahip olmak istersiniz. Velashape ise son seansın ardından 10 haftalık süreç içerisinde size beklediğiniz etkileri sunacaktır. Seans sayısı uygulama yapılacak olan bölgeye, bu bölgenin niteliğine göre değişebilir ancak uygulamanın etkileri 10 haftalık süre içerisinde gözle görülür bir şekilde ortaya çıkacaktır. Bu süreçte cildinizin daha sıkı, daha pürüzsüz olduğunu göreceksiniz. Selülit görünümlerinin azalmış olduğunu fark edeceksiniz. Üstelik olumlu etkilerin gün geçtikçe daha da arttığını göreceksiniz. Tedavinin kalıcılığı ise bazı püf noktalara bağlı… Tedavi bittikten sonra, düzenli olarak belli aralıklar ile yaptıracağınız tedaviler, sonuçları kalıcı kılacaktır. Bunun yanı sıra, yaşam biçiminizi olumlu yönde değiştirmeniz, kalıcı etki görmenizi de destekleyecek. Beslenmenize özen göstermeli ve egzersizler ile desteklenen hareketli bir yaşamı benimsemelisiniz. Bu şartlarda uygulama kalıcı etkiler gösterecektir. Ancak diğer taraftan özensiz ve dikkatsiz bir yaşam şekli, eski şeklinize ve hatta daha da kilolu zamanlarınıza geri dönmeniz anlamına gelecektir. Her işlemde olduğu gibi, bu uygulamada da biraz özen ve dikkat gerekiyor. Ancak bu şartlar altında beklediğiniz mükemmel ve kalıcı etkiyi görebileceksiniz. Sanıyoruz söz konusu olacak olan mükemmel vücut için buna değer…

Kimler Velashape yaptırabilir?

Velashape tedavisi, bir zayıflama yöntemi olarak algılanabiliyor. Kısmen bunun doğru olduğunu söyleyebiliriz ancak diğer taraftan bu işlem için kişinin öncelikle sağlıklı yöntemler ile zayıflamayı denemiş olması gerekir. Ayrıca zayıf bir görünüm elde edilebilecek olsa da bu bir kilo verme yöntemi değildir. Yani kilonuzda çok büyük bir değişiklik gözlenmeyecektir. Diğer taraftan çok daha zayıf görüneceksiniz. Bu tezat gibi görünen durum şöyle gerçekleşiyor. Spor ve diyete karşın yağlarınızı eritemediğiniz belli bölgeler vardır. Örneğin çoğu zaman bu bölgelere kalça ya da karın oluyor. İşte bu bölgelerde yapılan özel bir uygulama yani Velashape ile yağların ortadan kaldırılması ve 1,5 – 2,5 cm gibi ölçülerde incelme gerçekleşmesi mümkün oluyor. Nihayetinde ise kilonuz çok değişmese de görünümünüzde ciddi bir değişiklik meydana geliyor. Bel oyuntusu gibi kıvrımların ortaya çıkışı ise sizi daha çekici bir vücuda kavuşturuyor. Dolayısıyla bir türlü kurtulamadığınız yağlar için bu yöntemi tercih edebilirsiniz. Bunun dışında ise kimler Velashape yaptırabilir sorusunun cevabı; herkes olacaktır. Çünkü herkes için uygun, sorunsuz ve risksiz bir yöntemdir. Cilt gerginliğinden hoşnut olmayanlar için de güzel bir alternatif olan tedavi, selülit ve çatlaklar için de iyi bir cevap olacak. Bu sebeple bu tür şikâyetlere sahip olan herkes, rahatlıkla Velashape tedavisini tercih edebilir. Böylece uygulamanın geniş kitlelere hitap ettiğini de görüyoruz.

Kimler Velashape yaptıramaz?

Kimler yaptırabilir sorusu oldukça geniş bir cevaba sahipken, bir de bu uygulamayı yaptıramayacak olan istisnai durumlara sahip kişiler olacaktır. Öncelikle hamileler bu kapsamda değildir. Uygulama onlar için uygun olmayacaktır. Uygulama yapılması hedeflenen bölgenin enfekte olması ya da yaralı olması da yine Velashape yapılamayacağı anlamına geliyor. Kalp düzenleyicileri, ışığa duyarlı ilaçlar, bilinen antikoagülatif, kan pıhtılaşması, damar tıkanıklığı, anti-enflamatuar ilaçlar ile aspirin kullanımı uygulamaya engel teşkil edebilir. Bu yüzden bu tür ilaç kullanımlarında doktorunuz ile görüşmeniz gerekecektir. Uygulama öncesinde mutlaka kullandığınız her türlü ilacı doktorunuza söylemelisiniz. Böylece hiçbir risk faktörü etkisinde olmadan işlem gerçekleştirilebilir ya da sizin için uygun olmadığına karar verilebilir. Güvenliğiniz için bu noktaya çok dikkat etmeniz gerekiyor.

Velashape ve bilmeniz gerekenler

Velashape merakla pek çok soruya maruz kalan, son teknoloji ürünü bir konu. Görünümüne özen gösteren, daha iyi bir yaşamı hak ettiğini düşünenler için büyük bir fırsat. Bu yüzden de çokça tercih ediliyor. Velashape ile incelmek, güzelleşmek, hayatı da güzelleştirmek çok kolay. FDA onaylı olması uygulamanın en güzel yanlarından biri. Bu aynı zamanda güvenilirliğinin de bir göstergesi diyebiliriz. FDA onaylı olmayan işlemler için biraz daha temkinli olmanızda fayda var. Velashape klinik onaylı olması sebebi ile de ekstra güvenli ve etkili bir işlem olarak değerlendirilmektedir. Kızılötesi ışınları, vakum ve mekanik masaj teknolojisi ile güvenli ve tercih edilebilir bir tedavidir.

Bazı merkezlerde Velashape uygulamasının 2 – 3 ve hatta 4 diye numaralandığını, numaralı şekilde anıldığını görebilirsiniz. Cihazın yeni versiyonları çıktıkça numaralar ile ifade edilmiştir. Merkezlerin niteliği uygulamanın başarısında önemli bir etken olabilir. Doğru şekilde uzman kişiler tarafından tedavinin gerçekleştirilmesi gerekir. Özellikle de seans sayısı ve de sıklığı gibi konular son derece hassastır. Uygulama yapılacak olan bölgenin analizinin yapılması, buna uygun seans sayısının belirlenmesi, seans aralarının tespit edilmesi çok önemli ve uzmanlık isteyen bir iştir. Bu sebeple uzmanlar ile çalışmak sizin için daha mükemmel sonuçlar ortaya çıkaracaktır.

Velashape uygulaması, güzellik uygulamaları arasında özel bir yere sahip. Çünkü aslında neredeyse tüm estetik işlemlerinin temel amacı olan, güzel bir fiziği armağan eder bize. Özellikle kadınlar üzerinden konuyu anlatacak olursak, hangi kadın daha ince, daha sıkı, daha pürüzsüz ve daha çekici görünmek istemez. Velashape işte bunu sağlıyor. Üstelik ciddi bir problem olan ve adeta kadınların korkulu rüyası olan çatlaklar için de süper bir çözümdür. Tüm bu sonuçları tek bir uygulama ile elde edebiliyorsunuz. Acısız, ağrısız seanslar sayesinde, günlük yaşamınızı aksatmadan, işinizi aksatmadan güzelleşebiliyorsunuz. Kısa süre içerisinde gözle görülür hale gelen sonuçlar ise ne sizin ne de çevrenizdekilerin dikkatinden kaçmayacak.

Velashape uygulaması ile hala tanışmadıysanız, işinin uzmanı bir ekip ile birlikte tanışma zamanınız geldi demektir. Edindiğiniz bilgiler ışığında, size eşlik edecek profesyonel ekip, uzman bir hekim ve hijyenik bir tesis sayesinde, hızla güzelliğinize güzellik katabilirsiniz. Bilmeniz gerekenlerin başında yer alan güvenlik konusu ise bu teknikte dert değil. Çok daha detaylı bilgiyi, yapacağı incelemenin ardından doktorunuzdan alabilirsiniz. Sizin için ideal bir yol haritası çizecek, sizi istediğiniz mükemmel görünüme kavuşturacaktır. Eminiz ki çevrenizdekiler de bu değişimi fark edecek ve sizinle gurur duyacak. Her şeyden önemlisi, kendinizi daha iyi daha mutlu hissetmek, yaşamınıza değer katmak için siz de bu işlemi tercih edebilirsiniz.

Her Cilt Tipi İçin Evde Kömür Yüz Maskesi Nasıl Yapılır?

Kömür maskeleri en etkili cilt sabitleyicilerden biridir, özellikle de cilt bakımı için bir profesyonele görünmek mümkün olmadığında. Doğru kullanıldığında, bir kömür maskesi tıkanmış gözenekler için gerçek bir vakum görevi görebilir, beyaz noktaları yok edebilir ve mevcut lekeleri daha belirgin hale getiren fazla yağı emebilir. Daha da iyisi, piyasadakiler kadar etkili olan bir kömür maskesini kendiniz evinizde yapabilirsiniz.

Dermatologlar kömür maskelerinin yeni bir şey olmadığını söylüyor. Aslında, ” bu maskelerdeki aktif madde olan aktif kömür, aşırı dozu tedavi etmek için acil servislerde kullanılan kömürün aynısıdır” diyor. Ancak, kömür maskenizi evinizde kendiniz yapmanız söz konusu olduğunda, bunlar ucuz ve bilimsel olarak desteklenen bir tedavi yöntemidir.

Kömür, cilde topikal olarak uygulandığında, “tüm yüzey bakterilerini, toksinleri, kimyasalları, kiri, yağı ve diğer mikro partikülleri gözeneklerden cildin üst tabakasına çekerek” benzer şekilde çalışır ve bunların içeri girmesini engeller. Aktif kömür çok emicidir. Tüm kirleticileri ve toksinleri emen bir mikro sünger gibidir. Kömürü yüzünüzden duruladığınızda bu maddeler deriden çıkarılır.

Dikkat edin: Kömür maskelerini gözenekleri açmada ve bakterileri yok etmede etkili yapan şey, önlem almazsanız cilt tipinize bağlı olarak cilde zarar verebilir. Dermatologlar kömür maskelerinin “çok emici” olduğunu ve “cildinizin yüzeyinde bulunan tüm doğal yağları çıkardıklarını” açıklıyor. (Yüzdeki tüyleri de çıkarabilirler.) Maskeyi çıkarırken stratum corneum’a (epidermisin en dış tabakası) zarar verebileceğini ve “tahrişe ve enfeksiyona” neden olabileceğini açıklıyor. Çözümlerden biri, maskenin soyulması yerine tamamen kurumasını ve yıkamasını önlemektir.

İşte İhtiyacınız Olan Şeyler

Eşit miktarda kuru kil ve aktif kömür tozu kullanarak bir temel formül oluşturun. Her zaman önce kuru malzemelerinizi birleştirin, ardından sıvı olanları yavaşça ekleyin.

  • 1 yemek kaşığı Aztek bentonit kil tozu
  • 1 yemek kaşığı organik aktif kömür
  • 2 çay kaşığı su (istenilen kıvam için daha fazla ekleyebilirsiniz)
  • Cilt tipine göre ekstra malzemeleri

Ünlü estetisyenlerin evde yapabileceğiniz kömür maskesi için eklentileri sizlerle paylaşacağız. Aşağıda evde yapabileceğiniz kömür maskenize ekleyebileceğiniz eklentiler bulacaksınız. Not o uçucu yağlar ile çalışırken, bu önlemleri almak önemlidir. Daha fazlasının daha iyi olduğunu varsaymayın. Aşağıdaki tarifte yer alan her bir uçucu yağdan iki damla yeterlidir.

Akneli Ciltler İçin Ekleyin

Bir çorba kaşığı probiyotik yoğurt veya iki damla çay ağacı yağı, akneli ciltler için ev yapımı kömür maskesi eklentileridir.

Yağlı Ciltler İçin Ekleyin

Yağlı cildi dengelemek için formüle birkaç damla alkolsüz cadı fındığı yağı eklenmesini öneriyoruz. Sakinleştirici bir etki için iki damla esansiyel lavanta veya gül yağı ekleyin.

Kuru Ciltler İçin Ekleyin

Kuru ciltler için, bir miktar Vazelin veya birkaç damla üzüm çekirdeği yağı eklemeniz faydalı olur.

Not: Soyulabilir maske yerine kömür köpüğü maskesini tercih edin. Cildinizi tahriş etmeden kömürün faydalarından yararlanacaksınız.

Karma Ciltler İçin Ekleyin

Karma ciltler için eklentiler söz konusu olduğunda iki damla saf azulen yağı harikalar yaratıyor. Ayrıca kızarıklığı azaltmak ve doğal bir ışıltı sağlamak için birkaç damla papatya çayı eklemeyi denemelisiniz.

Not: Karma cilde sahip kişiler maskeyi yalnızca T bölgelerine uygulamalarını öneririyoruz. 

Dengeli Ciltler İçin Ekleyin

Dengeli cilde sahip olanlar için saf lavanta esansiyel yağı artı gül suyu ve aloe’yi tercih edebilirsiniz. Formülünüze her yağdan iki damla ekleyin.

Bu maskeler tek kullanım için en iyi sonucu verir, bu nedenle en iyi sonuçları elde etmek için karıştırın ve uygulayın. 5 ila 20 dakika bekletin. Kil ile formüle edilmiş hiçbir maskenin toksinleri etkili bir şekilde çekmesi için cildinizde kuruması gerekmez. Aslında, maske yaparken yüzünüzü suyla buğulamak, en iyi sonuçlar için kildeki mineralleri aktif tutmaya yardımcı olur.

Karbonatlı Kömür Maskesi Formülü

Karbonatlı kömür maskesi yapmak için gıda sınıfı kabartma tozu ve gıda sınıfı sitrik asidi 2:1 oranında ekleyin. Bu formül doğal bir damlacık oluşturur. Karbonik asit kullananlar gibi, mağazadan satın alınan bir maskeden aynı türde baloncuklar beklemeyin.

Tam etki için karbonatlı eklentilerinizi karıştırır karıştırmaz yüzünüze uyguladığınızdan emin olun. Beş dakika sonra ılık suyla yıkayın. Sitrik asidin güçlü bir eksfoliyan olduğunu unutmayın, bu nedenle hassas veya reaktif cilde sahip olanlar dikkatli kullanmalı ve yüze uygulamadan önce kollarının ufak bir bölümünde test yapmalıdır.

Evde Yapabileceğiniz Dermatolog Onaylı 5 Nemlendirici tarifi

Yüz makyajı söz konusu olduğunda, fondöten ve kapatıcı genellikle en ön plandadır, fakat bu, diğer yüz makyaj ürünlerinin önemsiz ve özen gösterilmemesi anlamına gelmez. Örneğin: renkli nemlendirici. 

Renkli nemlendiriciler tam olarak göründükleri gibidir cildin mutlak en iyi şekilde görünmesini sağlamak için hafif bir renk tonuna sahip nemlendirici ürünlerdir.

Kozmetik mağazaları ve eczaneler, aralarından seçim yapabileceğiniz çok sayıda renkli nemlendirici seçeneğine sahip olsa da, size küçük bir sır vermek için buradayız: Kendi renkli nemlendiricinizi, halihazırda evinizde bulunan malzemelerle hazırlayabilirsiniz.

Koyu Cilt Tonları İçin: Karanfil Bazlı Renkli Nemlendirici

Koyu ten rengi tonları için karanfili güzel bir tercihtir. Zengin rengi, ne kadar eklediğinize bağlı olarak tamamen özelleştirilebilir. Cilt faydalarıyla ilgili olarak karanfilin antibakteriyel ve antienflamatuar(enflamasyonu ve ödemi azaltan maddelerin ve tedavilerin ortak adı) özelliklere sahip olduğunun düşünülüyor ve bu da karanfili akne eğilimli ciltler için özellikle harika bir seçenek haline getiriyor. Ayrıca bir antioksidan olduğu için serbest radikallerle savaşmaya ve yaşlanma karşıtı etki etmeye neden olur.

Koyu tenler için karanfil katkılı renkli nemlendiriciyi hazırlamak için aşağıdaki tarifi uygulayın. 

Malzemeler:

  • Küçük bir kavanoz
  • Bir kaşık
  • En sevdiğiniz nemlendirici
  • Öğütülmüş karanfil

Talimatlar:

  1. En sevdiğiniz nemlendiriciden bir çorba kaşığı küçük bir kavanoza koyun. 
  2. Nemlendiriciye bir tutam öğütülmüş karanfil serpin ve kaşıkla karıştırın. 
  3. İstenilen renk elde edilene kadar karanfilleri nemlendiriciye serpmeye devam edin. 
  4. Karanfil topraklanmalarını önlemek için iyice karıştırın. 
  5. Rengi eşleştirmek için bileğinizin iç kısmında ürünü test edin ve herhangi bir tahriş olasılığını değerlendirin. Testi sorunsuz geçerse, önümüzdeki haftalar ve aylar boyunca keyfini çıkarmak için daha fazla karanfil bazlı renkli nemlendirici yapın. 

Ne Kadar Süre Kullanılabilir: Kurutulmuş karanfiller iki ila üç yıl dayanır, bu nedenle, nemlendiriciler genellikle açıldıktan sonra 12 aya kadar dayanır, ürünün daha hızlı bozulmasına neden olacağını düşünmenize gerek yoktur.

Orta Cilt Tonları İçin: Kakao Tozu Renkli Nemlendirici

Sıcak kahverengi tonu sayesinde orta tonlu ciltler için kakao tozunu öneririz. Tozun cilt için sadece renk vermekten çok daha fazlasını yaptığını söylersek yanlış olmaz. Kakao tozu, flavonoller içerdiğinden antioksidanlar açısından zengindir, bu nedenle özellikle ciltteki elastikiyetle ilgili olarak serbest radikal hasarıyla savaşmaya ve cildin görünümünü iyileştirmeye yardımcı olur. Ayrıca, UV hasarına karşı korunmaya yardımcı olabilecek başka bir antioksidan türü olan polifenoller içerir. Tabii ki bu, Güneş kremlerinin yerini aldığı anlamına gelmiyor düzenli güneş kremi uygulamak her zaman ki gibi bir zorunluluktur. Yüksek yağ asitleri içerdiğinden, kakao tozunun renkli nemlendirici karışımlarına nemlendirici özellikler ekleyebilir. Kuru veya karma cilt tipine sahip kişiler için kakao tozunun bu özelliği harika bir şeydir. 

Orta ciltler için kakao katkılı renkli nemlendiriciyi hazırlamak için aşağıdaki tarifi uygulayın.

Malzemeler:

  • Küçük bir kavanoz
  • Bir kaşık
  • En sevdiğin nemlendirici
  • Kakao tozu

Talimatlar:

  1. En sevdiğiniz nemlendiriciden bir çorba kaşığı küçük bir kavanoza koyun. 
  2. Nemlendiriciye kakao tozu ekleyin ve kaşıkla karıştırın. 
  3. İstenilen renk elde edilene kadar nemlendiriciye kakao tozu serpmeye devam edin. 
  4. Topraklanmalarını önlemek için iyice karıştırın. 
  5. Rengi eşleştirmek için bileğinizin iç kısmında ürünü test edin ve herhangi bir tahriş olasılığını değerlendirin. Testi sorunsuz geçerse, önümüzdeki haftalar ve aylar boyunca keyfini çıkarmak için daha fazla karanfil bazlı renkli nemlendirici yapın. 

Ne Kadar Süre Kullanılabilir: Kakao tozu açıldıktan sonra bir yıl dayanır. Bu nedenle, en iyi seçeneğiniz, bu renkli nemlendiriciden azar azar hazırlamaktır.

Açık Ten Tonları İçin: Hindistan Cevizli Nemlendirici

Küçük hindistan cevizi, cilt tonunu eşitlemek ve renk bozulmasını iyileştirmek için kullanılabilir. Ek olarak, cilt dokusunu ve tonunu iyileştiren hafif bir eksfoliyan görevi görebilir. Hindistan cevizini herhangi bir eksfolyantta olduğu gibi, cilt bariyerine zarar verebileceğinden çok fazla kullanmaktan kaçınmak önemlidir. Ayrıca, akne eğilimli cilde sahip olanlar için bakteri ve iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir.

Açık ten için hindistan cevizi katkılı renkli nemlendiriciyi hazırlamak için aşağıdaki tarifi uygulayın.

Malzemeler:

  • Küçük bir kavanoz
  • Bir kaşık
  • En sevdiğin nemlendirici
  • Öğütülmüş hindistan cevizi

Talimatlar:

  1. En sevdiğiniz nemlendiriciden bir çorba kaşığı küçük bir kavanoza koyun. 
  2. Nemlendiriciye öğütülmüş hindistan cevizi serpin ve kaşıkla karıştırın. 
  3. İstenilen renk elde edilene kadar nemlendiriciye küçük hindistan cevizi eklemeye devam edin. 
  4. Topraklanmalarını önlemek için iyice karıştırın. 
  5. Rengi eşleştirmek için bileğinizin iç kısmında ürünü test edin ve herhangi bir tahriş olasılığını değerlendirin. Testi sorunsuz geçerse, önümüzdeki haftalar ve aylar boyunca keyfini çıkarmak için daha fazla karanfil bazlı renkli nemlendirici yapın. 

Ne Kadar Sürer: Yer hindistan cevizi yaklaşık iki yıl saklanılabilir. Bu nedenle, nemlendiriciler genellikle açıldıktan sonra 12 aya kadar dayanır, ürünün daha hızlı bozulmasına neden olacağını düşünmenize gerek yoktur.

Kızarıklığa Meyilli Cilt Tonları İçin Karışım: Adaçayı

Kızarık bir cilt tonuna sahipseniz, yukarıdaki karışımlardan herhangi birine bir tutam adaçayı karıştırmanın kızarıklığa karşı koymaya yardımcı olacaktır. Kapatıcılara adaçayı serpmek özellikle yararlı olmaktadır. 

Adaçayının renk düzeltici özelliğinin haricinde, içeriğin anti-inflamatuar, antimikrobiyal ve antioksidan faydaları vardır ve bu da adaçayını cilt bakımında yararlı bir bileşen haline getirmektedir. Ayrıca, kolajen üretimini teşvik etmeye yardımcı olduğu ve yaşlanmayı önlemeye yardımcı olduğu düşünülmektedir.

Dilerseniz “Cilt Nemlendirici ve Güçlendirici Bilmeniz Gereken 4 Malzeme” konulu yazımızı okuyarak doğal malzemelerle cildinizi nemlendirebilirsiniz.

Solgun Cilt Tonları İçin: Zencefil

Alternatif olarak, solgun bir cilt tonuna sahipseniz, Yukarıdaki üç tariften herhangi birine zencefil serpmek cilt donunuzu dengelemeye yardımcı olacaktır. 

Tahmin edebileceğiniz gibi zencefil, renkli nemlendiricinin rengine ince ayar yapmaktan daha fazlasını yapar. İltihabı hafifletebilen gençleştirici bir bileşendir. Ayrıca, antioksidanlar, özellikle de sadece serbest radikal hasarıyla savaşmaya yardımcı olmakla kalmayıp aynı zamanda cilt tonunu bile düzeltebilen, lekeleri veya renk atması olanlar için iyi bir seçenek haline getiren gingerol içerir.

Evde kaliteli renkli nemlendiriciler yapmak o kadar da zor değil. Bu tariflerin tamamen özelleştirilebilir olduğunu bilmelisiniz. Yani, belirli bir açık, orta veya koyu önerilen bileşenin faydalarını gördüyseniz ve sevdiyseniz, istediğiniz rengi elde etmek için nemlendiricinize her zaman biraz (veya çok fazla) karıştırmayı deneyebilirsiniz.

Bu renkli nemlendirici tarifleri cilde kesinlikle fayda sağlayabilse de cildinizde gereksiz bir hassasiyet veya tahrişe neden olmak istemediğiniz için mutfak malzemelerini cildinizde kullanırken dikkatli olmanız gerekmektedir. Bununla birlikte, herhangi bir tahriş yaşarsanız, kullandığınız malzemeleri elinizde bulundurduğunuzdan emin olun, böylece gerekirse dermatoloğunuza başvururken ne kullandığınızı iletebilirsiniz. 

Cilt Nemlendirici ve Güçlendirici Bilmeniz Gereken 4 Malzeme

Kaç kişi aldığı ürünün içerik etiketini okuyor? Alerjisi olan kişiler hariç çoğu kişi ürünün içerik kısmında palm yağı ve parabenler olup olmadığına bakıp eğer yoksa o ürünü alıyorlar. Sizlere bu yazımızda bir çok nemlendiricide ve güçlendiricide kullanan 4 mükemmel malzemeden bahsedeceğiz.

Kozmetik Etiketlerini Anlamak

Bir çok kişi gıda etiketleri bir şekilde duyduğu veya bir yerlerde okuduğu kelimeler sayesinde bir nebzede olsa anlayabiliyor zararlı zararsız ayırt edebiliyor, fakat bu kozmetik ürünler için çok daha zor. Bu, kozmetik etiketlerinde bulunan bileşenlerin çoğunun isimlendirmesi bilimsel, Latince ve İngilizce isimlerin bir karışımıdır. Genellikle Latince botanik isimler için kullanılır, örneğin; Kış Yeşili çiçeği, Gultheria Procumbens olarak isimlendirilir yada Hindistan Cevizi yağı, Sodyum Cocoate olarak.

Etiketlerdeki bir diğer konu ise: kozmetik etiketlerindeki içerik listeleri, bir üründe içeriğin ne kadar olduğu yazmaz. Yapabileceğiniz en iyi şey, bileşenlerin azalan sırada listelendiğini anlamaktır. Bu nedenle, harika bir içerik, bir üründe yer alıyormuş gibi tanıtılabilir, ancak aslında o kadar küçük bir miktarda eklenir ki, o içeriğin hiç bir önemi yoktur.

Sizlere bugün cildi seven, nemlendirici bileşenlerin tümü arasında her zaman en çok ilgiyi çeken dört malzemeden bahsedeceğiz onlar: Avokado Yağı, Hyaluronik Asit, Elma Özü ve Nar Özü .

Nemlendirici Madde: Avokado Yağı

Öncelikle listemize avokado yağı ile başlayacağım çünkü sadece avokado yağı olarak değil besin olarak da çok faydalı bir şeydir. Avokado yağı bir çok doğal nemli rujda kullanılır. Avokado, potasyum, sodyum, magnezyum, folik asit, niasin ve A, B6, C ve K vitaminlerini içeren bir güç kaynağıdır. Ayrıca lif açısından çok yüksek ve şeker oranı düşüktür. Bir yağ olarak, mükemmel bir antioksidan kaynağıdır, ancak kozmetikler için ün kazanmasının ana nedeni, nemlendirme özellikleridir. Avokado Yağı, nemlendiricileri cilt üzerinde yumuşatır ve hapseder, bu nedenle Hyaluronik Asit ile birleştirildiğinde daha da etkili olabilir (bu malzeme hakkında daha sonra bilgi vereceğiz). Dudaklar, ağzı çevreleyen mukus zarlarının uzantıları oldukları için alabilecekleri tüm neme ihtiyaç duyarlar. Ter bezleri ve saç kökleri yoktur yapacağınız nemlendirici bakım dışında dudaklarınızı koruyacak hiçbir şey yoktur. O yüzden dudağınızda onu koruyacak bu malzemeyi kullanmak dudağınıza, saydığımız faydaları sayesinde ise yerseniz size çok faydası dokunacak bir malzemedir.

Nemlendirici Madde: Hyaluronik Asit

Hyaluronik Asit yıllardır fondötenlerde ve serumlar bir bileşen olarak kullanılmaktadır. Önce bir şeyi anlayalım: Hyaluronik Asit veya HA, asit değildir. Bu bir polisakkarit nemlendiricidir ve bu konuda inanılmaz derecede etkili nemlendiriciler içindedir.

Yaklaşık 15 gramı vücutta doğal olarak bulunur. Jel benzeri bir su, gözlerde ve eklemlerde en yaygın olan bağ dokusu bileşiminin önemli bir parçasıdır. Cilt için, nemi tutarak ve hepimizin can attığı sıkı, dolgun cildi oluşturmaya yardımcı olarak nemlendirici bir bileşen görevi görür. Ne yazık ki bizim için doğal Hyaluronik Asit seviyelerimiz yaşlandıkça neredeyse yüzde 50 düşüyor. UV ışınları, kirlilik ve tütün dumanı düşüşü hızlandırır, bu yüzden kuru, sarkmış, yaşlanan ciltle kalırız. Hyaluronik Asit yaşlanma karşıtı bir malzemedir.

Bu nemlendirici bileşeni içeren ürünlerle HA seviyelerini yenileyebiliriz. Doğal nemi geri kazanmaya ve cilt bariyeri işlevini güçlendirmeye yardımcı olurlar. İster inanın ister inanmayın, HA molekülleri sudaki kendi ağırlıklarının 1000 katına kadar bağlanır ve emer. HA, günlük uygulama ile ince çizgileri ve kırışıklıkları dolgunlaştırmaya, nem tutmayı artırmaya ve cildin lipid bariyerini onarmaya yardımcı olabilir. Hepsi bu değil, iyi bir şekilde birleşir ve ekstra nemlendirme için diğer bileşenleri geliştirir.

Nemlendirici Madde: Nar Özü ve Antioksidanlar

Cildinize sağlayabileceğiniz bir diğer önemli fayda da günlük bir antioksidan uygulamasıdır. Cilt bakımı ve makyaj malzemeleri olarak kullanıldığında, antioksidanlar serbest radikallerle, sağlıklı hücrelerinizden mutlu bir şekilde çalan ve her türlü soruna neden olan eksik elektronlarını arayan kötü atomlarla savaşır. Nar Özü, nemlendirici bir bileşendir ve mineral fondöten, allık ve nemlendirici spreylerde bileşen olarak kullanılan güçlü antioksidanları içerir. Özündeki polifenoller antioksidan sağlar. Araştırmalar Nar Özünün cildi serbest radikallerden arındırmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor; cildi çevresel ve UV radyasyon hasarından onarmaya yardımcı olur; cilt yenilenmesine yardımcı olur ve epidermisin korunmasına yardımcı olur. Meyve suyu içiyorsanız, taze sıkılmış narı seçmenizi öneririz.

Nemlendirici Madde: Elma Özü

Son fakat kesinlikle önemsiz olmayan diğer malzeme ise elma. Bir antioksidan olmanın yanı sıra, Elma Özü aynı zamanda alfa hidroksi asitler (AHA) ile yüklü bir eksfoliye edicidir. Yaşlandıkça, epidermisteki ölü hücreleri eskisi kadar hızlı veya verimli bir şekilde geri çevirmiyoruz, bu da daha kuru, daha az canlı görünen bir cilde neden oluyor. Eksfoliyatörler, ölü cilt hücrelerini bir arada tutan proteinleri parçalayarak daha hızlı, daha kolay soyulmaya ve genç bir ışıltıya neden olur. Elma Özü, mikro boncuklar (bazı mikro boncuklar plastiktir ve çevre için ölümcüldür) gibi ovucu bir bileşen olmadan pul pul dökülür ve ayrıca tümü cilt sağlığı için faydalı olan C vitamini, fenolik bileşikler ve flavonoidler açısından zengindir.

Diğer içeriklerimize de göz atmanızı tavsiye ederiz ve yazımız hakkında yorumlarınız bizler için önemli.

Sağlıklı Cilt İçin Yüz Peelinginin 5 Faydası

Türkiye’de ve Dünyada kimyasal peelingler her yaş ve cinsiyetten insanın en çok aradığı yaşlanma karşıtı tedavilerden biridir ve bu arayaşın çok iyi nedeni vardır. Kimyasal peeling, ince çizgiler ve kırışıklıklardan akne ve hiperpigmentasyona kadar çeşitli cilt sorunlarına mükemmel bir çözümdür. Cilt bakımı kliniklerinde veya kendi kendinize kimyasal peeling yaptıkmak, daha parlak, daha genç görünen bir cilde hızla ulaşmanıza yardımc olabilir. Evenize klinik düzeyinde bir kimyasal peelingin gücünü getirmek, pürüzsüz, parlak ve daha genç görünün bir cilt için ev rahatlığında benzer sonuçlar elde etmenizi ve korumanızı sağlar.

Kimyasal peeling tedavisinin sizin için uygun olup olmadığından emin değil misiniz? Bu yazımız tam size göre cilt sağlığı uzmanlarının sağlıklı bir cilt için yüz peelingininin beş faydasını bu yazımızda bulabilirsiniz.

Tüm kimyasal peelinglerin aynı olmadığına dikkat etmek önemlidir. Kimyasal peelingi cilt bakımı rutininize dahil etmeden önce, cildinizde taşıdığınız endişeleri belirleyin ve yaşlanma karşıtı, cilt yenileme, akne amaçlı olsun, cildinizin bireysel ihtiyaçları için hangi kimyasal peeling türünün en iyi olduğunu belirlemek için bir cilt kliniği ile görüşün.

Cilt tipiniz için bir kimyasal peeling seçtikten sonra, harika faydalarından yararlanmaya hazır olun!

Kimyasal Peelingler Güneş Hasarını Onarmaya Yardımcı Olur

Cildimiz her gün zararlı UV ışınlarına maruz kalmaktadır. Evden her çıktığınızda cildinizde bir değişiklik fark etmeseniz de, zamanla UV ışınlarının neden olduğu hasarlar oluşur ve erken yaşlanma belirtileri olarak belirtiler gösterir. Neyse ki, kimyasal peeling bu hasarı gözle görülür şekilde azaltmaya yardımcı olabilir. Yüzünüze, ellerinize, boynunuza ve göğsünüze uygulandığında, kimyasal peeling vücüdunuzu eski hasarlı hücrelerden arındırarak daha genç görünen bir cilt ortaya çıkarır. İnce çizgileri ve kırışıklıkları gözle görülür şekilde azaltarak cildin dolgunlaşmasına ve sıkılaşmasına yardımcı olur.

Kimyasal Peelingler Pigmentasyon Sorunlarını Giderir

Hiperpigmentasyon sorunları ile mücadele ediyorsanız, yalnız değilsiniz. Cilt Sağlığı Kliniklerininde sıkça görülen ve tedavi edilen yaygın cilt sorunları arasında melazma, hiperpigmentasyon ve yaşlılık lekeleri ve aknenin neden olduğu renk değişikliği sayılabilir. Kimyasal peeling, cildinizin üst tabakasını soyarak, renksiz pigmentin bir kısmını onunla birlikte yok eder. Bu nedenle, koyu lekeler ve sivilce izleri hoş karşılanmadıklarını aştıysa, daha eşit tonlu bir cilt ortaya çıkaracak kaliteli bir yüz peelingine başvurmanın zamanı gelmiş demektir.

Kimyasal Peelingler Akneyi İyileştirmeye Yardımcı Olabilir

Akne ile mücadele ediyor musunuz? Salisilik asit içeren bir yüz peelingi tercih edin. Ana bileşen olarak salisilik asit ile formüle edilmiş kimyasal peelingler, akneyi önemli ölçüde azaltabilir ve gelecekte lekelerin oluşmasını önleyebilir. Sivilce genellikle bir cilt yüzeyi sorunu olduğundan, kimyasal peeling, sivilce izlerinin görünümünü azaltmanın yanı sıra, gözeneklerin tıkanmasına ve ilk etapta sivilceye neden olan bakterilerin yok edilmesine yardımcı olabilir.

Kimyasal Peelingler İnce Çizgileri ve Kırışıklıkları Azaltmaya Yardımcı Olur

Kimyasal peeling, cildinizin hasarlı dış tabakasını kaldırarak kuru, ince çizgilerden arındırılmış yeni bir cilt tabakası ortaya çıkarır. Kimyasal peeling tedavisi sırasında tüm kırışıklıklar azalmasa da, görünümlerini azaltabilir. Cildinizin sağlığına ve kırışıklıklarınızın hacmine bağlı olarak, belirli cilt bakımı hedefleriniz için orta derecede veya derin bir kimyasal peelingin en iyi çözüm olup olmadığını belirlemek için deneyimli bir kliniğe danışmak isteyeceksiniz.

Kimyasal Peelingler Diğer Cilt Bakım Ürünlerinin Etkinliğini Artırır

Kimyasal peelingler yüzünüzdeki ölü derinin üst tabakasını çıkardığı için diğer cilt bakım ürünlerinin cilde daha iyi nüfuz etmesine ve daha verimli bir şekilde emilmesine olanak tanır. Ölü deri gittiğinde, cilt bakımı rutininzdeki her ürün daha etkilidir. Sadece cildinizin sağlığında bir artış fark etmekle kalmayacak, aynı zamanda bütçenizi biraz daha artırabileceksiniz.

Kimyasal Peeling İçin İdeal Aday Kimdir?

Kimyasal peelingin sizin için uygun olup olmadığını belirlerken cildinizle ilgili endişelerinizi belirleyin. Cildiniz pigmentasyon, yara izi, ince çizgiler veya kırışıklık belirtileri gösteriyorsa, muhtemelen kimyasal peelingden fayda görürsünüz. Çeşitli kimyasal peeling türleri olsa da, cildinizin genel görünümünü invaziv bir tedavi görmeden iyileştirmeyi umuyorsanız, hafif veya orta kimyasal peeling en iyisidir. Cilt Sağlığı Uzmanları, cildinizin ihtiyaçları için en iyi peelingi belirlemenize yardımcı olabilir.

Evde Klinik Düzeyinde Sonuçlar Nasıl Elde Edilir

Evde klinik düzeyinde sonuçlar elde etmek için istekli misiniz? Cilt bakımı tedavileri , aynı anda görünür hiperpigmentasyon, akne izleri ve yaşlılık lekelerinin yanı sıra cilt tonunu ve dokusunu güçlendirmeye çalışır. Klinik olarak kanıtlanmış ve ustalıkla formüle edilmiş altın yıldız bileşenleri glikolik asit, retinol, niasinamid ve seramidlerin karışımı , evde kesinti olmadan klinik peeling sonuçları sağlamak için yaşlanmanın, çevresel stres faktörlerinin ve güneş hasarının etkileriyle savaşmak için uyurken birlikte çalışır .

Cilt sorunlarınıza bir yanıt arıyorsanız, kimyasal peeling tam da aradığınız şey olabilir. Cildinizin ihtiyaçlarına özel içerikler sunan kaliteli bir peeling seçmek, en iyi sonuçları almanızı sağlayacaktır. Sizler için en uygun kimyasal peeling ürününü cilt uzmanınıza sorarak edinebilirsiniz. Parlaklığı, ince çizgileri ve cilt dokusunu iyileştirdiği klinik olarak kanıtlanmış ürünler seçmeye özen göstermelisiniz.

Buz Lazer Epilasyon Nedir?

Buz Lazer nedir?

Buz lazer teknolojisi, tüm lazer epilasyon teknikleri arasında en az ağrılı ve en hızlı yöntemdir. 810 mm diyot lazer ile saç köklerine direkt etki eder.

Geleneksel lazer epilasyonda kıl kökleri yakılır. Buz lazer epilasyon aynı prensipleri kullanır ancak yanık sonrası kıl kökünü dondurur ve bu nedenle ağrısız bir deneyim sağlar.

Lazer Her türlü ciltte mümkün mü?

Ten rengi veya cilt tipi Buz lazerlerle tedaviyi etkilemez. Yakın zamanda bronzlaşmış cilt bile alabilir. İstenildiği zaman herkese uygulanabilir.

Acı var mı?

Hayır. Donma etkisi ile tamamen ağrısızdır.

Yüze uygulamak mümkün mü?

Evet. Geleneksel lazer epilasyonun yüzde düzgün çalışmamasının ana sebebi oradaki tüylerin çok ince ve açık renkli olmasıdır. Bununla birlikte, Buz lazerleri geleneksel lazerlerden daha hassastır; bu nedenle yüzdeki ince kıllarda bile beklenen sonuçları daha doğru verebilirler.

Kimler tedavi edilemez?

Hamile kadınlar, kanser hastaları ve ışık hassasiyeti olan kişiler lazer epilasyon yaptıramazlar. Uzmanlar gerekli testleri yapacak ve operasyonun kullanılabilirliğini belirleyecektir.

Operasyon için özel bir zaman dilimi var mı?

Bu epilasyon tekniği tamamen ağrısız ve zararsız olduğu için herhangi bir yan etkisi yoktur. Bu, Buz lazer epilasyonunun herhangi bir zamanda, her mevsimde yapılabileceği anlamına gelir.

Bu teknolojinin avantajları nelerdir?

Bu teknolojinin en büyük avantajı ağrısız olması ve yan etkisinin olmamasıdır. Bu yöntem herkese uygulanabilir ve oldukça rahattır. Bu teknoloji aynı zamanda seans başına 30 ila 45 dakika arasında yapılabildiğinden zaman kazandırır. Bronzlaşma sonrası bile dört mevsim uygulanabilir.

Epilasyondan sonra

Geleneksel lazer epilasyondan farklı olarak buz lazer epilasyon operasyondan sonra özel bir işlem gerektirmez. Günlük hayatına rahatlıkla devam edilebilir. Randevu almak için iletişim sayfamızdan bizlere ulaşabilirsiniz.